Safranbolu

Tarih : 2003




Hakkında detaylı ve
güncel bilgi için tıklayınız.

Müze kent "Safranbolu", Batı Karadeniz bölgesinde Karabük iline bağlı, birbirinden güzel ahşap evleri ve çevresindeki cami, türbe, lonca çarşıları gibi tarihi eserleri, günümüze kadar "kent ölçeğinde korumasıyla" ünlenmiş tarihi bir ilçedir.

Safranboluya çok küçük yaşta gittiğimi hatırlıyorum. 2003 yılında tekrar gittiğimde hayal meyal hatırladığım o meşhur Safranbolu evlerinin hiç değişmeden kaldığını görebildiğim için sevindim.


Ulaşım:  
Araba ile ulaşım; Ankara-İstanbul karayolunun Gerede kavşağından Karabük'e gelen 82 km.lik asfalt yol üzerinden ulaşılmaktadır. Karabük'e 8 km, Bartın'a 80 km., Kastamonu'ya 105 km. uzaklıktadır. 
Otobüs ile ulaşım; Ulusoy, Metro gibi firmaların seferleri vardır.

Amasraya gittik. Ankara dönüşünde Safranbolu'ya uğradık. Safranbolu günübirlik geziler için uygun. Konaklamaya gerek kalmadan bir günde görülecek yerleri gezebilirsiniz.

Tarihi: Bölge Antik devirde Paplagonya olarak geçmektedir. Yörede sırası ile Hititler, Frigler, dolaylı yoldan Lidyalılar, Persler, Pondlar, Romalılar, Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlılar egemenlik kurmuşlar. 1196 yılında Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan'ın oğlu Muhiddin Mesut Şah zamanında Türklerin eline geçmiş.

Safranbolu Adı: Bizans döneminde kentin adı Dadybra, Selçuklular döneminde Zalifre, Beylikler döneminde ve Osmanlıların ilk zamanlarında Borglu ve Borlu olmuştur. 16. yy da yöreye yerleşen Taraklı Aşiretinden dolayı Taraklıborlu olmuş. Daha bitmedi :) Osmanlılar döneminde kullanılan diğer adlar, 18. yy ortalarında Zağfiran Borlu, Zağfiran-ı Benderli ve 19. yy'ın son çeğreğinden itibaren Zağfranbolu, son olarak Zafranbolu ve Safranbolu biçimine dönmüştür. Şimdiki ismi Safran bitkisinden gelmektedir.

Safranbolu, geleneksel Türk toplum yaşantısının tüm özelliklerini yansıtan ve uzun tarihi geçmişinde yarattığı kültürel mirası, çevresel dokusu içinde koruyan örnek bir kenttir.
Korumadaki bu başarısı, 1994 yılında Unesco tarafından "Dünya Miras Listesi"ne alınmasını sağlamıştır. Tüm Türkiye'de koruma altında bulunan yaklaşık 40.000 tarihi eserden 1120'sine sahip olan Safranbolu, bu zenginliği ile müze kent görünümündedir.

Bu müze kentte yerleşim biri kışlık, diğeri yazlık olarak iki kesimde biçimlenmiştir.

Kışlık evlerin bulunduğu ve iki derenin oluşturduğu vadi, diğer bir tanımla ÇARŞI; dericilik, yemenicilik, demircilik, bakırcılık, semercilik, saraçlık, nalbantlık, keçecilik, kereste ticaretinin yapıldığı kesimdir. İş alanları Lonca düzeni şeklinde ayrı sokaklar içinde toplanmıştır.

Yazlık evler ise, bağ ve bahçeler arasında sayfiye yeri konumundaki BAĞLAR'dadır. İki bölge arası 3,5 km uzaklıkta ve rakım farkı 350 m.dir.

Gelelim bu müze kenti gezmeye...

Hıdırlık Tepesi; mutlaka uğramanız gereken yerlerden birisi Hıdırlık Tepesi. Buradan hiç bir evin diğerinin görüşünü kısıtlamadığını ve ne kadar düzenli bir şekilde konumlandırıldığını görebilirsiniz. Hıdırlık Tepesi, Türklerin Safranbolu'ya geldikleri zaman konuşlandığı yermiş ve açık namazgah şeklinde. Yağmur duası ile hıdırellez kutlamaları burada yapılırmış.


Hıdırlık Tepesinden Safranbolu

Hıdırlık Tepesinden Safranbolu

Cinci Hanı ve Hamamı, büyük yapı

Hıdırlık tepesinden aşağıya indik. Daracık, arnavut kaldırımlı sokakların birinde bulunan otopark'a arabamızı park ettikten sonra ilk olarak Turizm Information bürosuna uğradık. Zamanımız çok olmadığı için görülesi en önemli yerleri sormak istedik. Bize açıkca ve hızla bilgi verildikten sonra aldığımız Safranbolu broşürü ile sokakların içinde gezmeye daldık. Sokaklar arasında yürürken bize ikram edilen lokumları afiyetle yiyerek yolumuza devam ettik. İlk gideceğimiz yer Cinci Hanı ve Hamamı. Han'ı bulamamak gibi birşey söz konusu bile değil. 1645 yılında Padişah I. İbrahim zamanında Kazasker olan Safranbolu'lu Cinci Hoca tarafından yaptırılmış olan Han kısmı restore edildiğinden içeri giremedik. Eğer yıkanmak isterseniz buyrun Hamam kısmı açık dediler. :))

Karnımız acıkmıştı bizde ilk önce güzel bir gözleme yiyelim sonra geziye devam ederiz dedik. Kaymakamlar Evi'nin bahçesinde oturduk. Pamuk elleri ile teyzeler bize tadı hala damağımda olan gözlemeler yaptı. Yanında da mis gibi demli çay. Klasik Türk Sanat Müziği eşliğinde gözlemelerimizi yedik. Güler yüzlü çalışanları ve güzel hava sayesinde yorgunluğumuzu üstümüzden atıp Ev'in içini gezmeye koyulduk. Müze giriş ücreti kişi başı 2 milyon TL ve mutlaka galoş giymeniz gerekiyor.

Kaymakamlar Evi, 19. yy başlarında yapıldığı sanılmaktaymış. Sahibi Safranbolu kışlası kumandanı Hacı Mehmet Efendi. Hacı Mehmet Efendi'ye Yarbay karşılığı olan "Kaim-Makam" denilmesi nedeni ile ailesi ve evleri halk arasında bu isimle anılmaktaymış. 1979 yılında Kültür Bakanlığı tarafından restore edilen ev, 1981 yılında Eğitim Merkezi olarak hizmete açılmış. Şimdilerde müze ev olarak düzenmiş. Teşekkür ediyoruz :)

Evde 10 oda bulunuyor. Odalar kocaman. Haremlik ve Selamlık olarak ev ikiye ayrılmış. Tek tek bütün odalarını gezdik. Eğer sizinde bizim gibi vaktiniz yoksa gezi evlerinden yalnızca Kaymakamlar Evini gezmenizi öneririm.



Kaymakamlar Evi Bahçesi

Ev'in haremlik bölümünden

Selamlık bölümü. Gel keyfim gel.

Haremlik bölümünde gelin hazırlanırken...

Evin dıştan görünümü.

100 yıllık İtfayine tulumbası.

Kaymakamlar Evinden sonra Kileciler Evi'ne gittik. 1884 yılında Hacı Mehmet Efendi tarafından yaptırılmış olan bu evde yörelerimiz hakkında bilgilerde mevcut.
 

Çarşı

Kileciler Evi dış görünümü

Tarihe şahit olmuş çeşmelerden bir tanesi...

Diğer Gezilebilecek Evler: Karaüzümler Gezi Evi, Mümtazlar Gezi Evi ve önceden izin alınarak gezilebilen evler; Havuzlu Asmazlar Konağı (biz gidemedik ama hiç olmazsa bir çay içmeye gidin diye tavsiye edilen bir ev), Emirhocazade Ahmet Beyler Evi, İsmail Hakkı Asmaz Evi, Hacı Hüseyinler Evi.

Görülmesi Gereken Diğer Yerler: Eski Hükümet Konağı (1904), Eski Tabakhane, Saat Kulesi (1797), Değirmenbaşı Su Değirmeni, Kaçak Camisi (1880), Kazdalıoğlu Camisi (1779), Ulu Cami (1872, eski kilise), İzzet Mehmet Paşa Camisi (1796), Köprülü Mehmet Paşa Camisi (1661), Güneş Saati (19.yy ortaları). 

Safranbolu Çevresinde Gezilecek Yerler:
İncekaya Su Kemeri (merkeze 7,5 km uzaklıkta), Yörük Köyü (11 km), Uluyayla (50 km) ve Sarıçiçek Yaylaları (8 km)

Yeme-İçme:
Safranboluya gelip "Lokum" almadan sakın dönmeyin. Özelikle Safrandan yapılan lokumlardan almadan olmaz. "Cevizli Yaprak Helvası"da harika bir tat. Özellikle sade türk kahvesi ile beraber olursa değmeyin keyife. Bu helvayı ağzınızda eriterek yemeniz gerekiyor. Bu kadar lokum ve helvadan sonra sanırım aldığınız enerji ile tüm Safranboluyu koşarak gezebilirsiniz. :)) Ayrıca gözleme ve ev yemekleri burada yenilecek en güzel yemeklerden.

Alışveriş: Buralara kadar gelmişken o güzelim Safranbolu evlerinin küçük versiyonlarından almamak olmaz. Çarşılarda el emeği, göz nuru dökülmüş bir çok hediyelik eşya, çeyizlik bulabilirsiniz.

Başvuru Telefonları:
Turizm Danışma Müd.  0370-712 38 63
Kültür ve Turizm Vakfı 0370-712 10 47